Sıkça Sorulan Sorular

Çalışmakta olan herhangi bir motor veya makinenin, verim ve ömrüne etki eden en önemli faktörlerden birisi de yağlamadır. Birbiri üzerinde hareket eden motor (makine) parçaları ne kadar mükemmel işlenirse işlensin, parçaların molekül yapılarına bağlı olarak yüzeyleri yine de düzgün olmaz.

Hareketi kolaylaştırmak, daha fazla verim almak ve çalışan parçaların ömrünü uzatmak için parçaların birbirine doğrudan doğruya sürtünmelerini önlemek gerekir. Birbiri üzerinde hareket eden iki katı cismin arasındaki sürtünmeyi ve aşınmayı azaltarak verimi artırır ve performans ömrünü uzatır.

2.1.Mineral Yağlar: Mineral yağlar yıllardır kullanılmakta olan klasik yağlardır. Yeraltındaki bildiğimiz petrolün distile edilmesinden sonra deterjan, viskozite geliştirici ve aşınma önleyici birtakım katkılar eklenmek suretiyle üretilirler. Fiyatları genelde ucuzdur ve ortalama bir performans sunarlar.

2.2.Sentetik Yağlar: Sentetik yağlar laboratuvarlarda çeşitli kimyasal işlemler sonucunda kimyagerler tarafından üretilen yağlardır. Fiyatları mineral yağlara oranla daha pahalıdır ancak hem daha iyi performans, hem daha uzun süreli kullanım sunarlar. Termal dayanıklılıkları fazladır. Yağlama görevlerini daha uzun süreler yerine getirirler ve çok daha fazla sıcağa dayanabilirler.

2.3.Yarı Sentetik Yağlar: Yarı sentetik yağlar bu ikisinin karışımıdır ve hem fiyatları, hem de sundukları performans bu iki yağın arasındadır. Genellikle %70-80 mineral yağa %20-30 sentetik yağ karıştırılmak suretiyle elde edilirler.

Sentetik yağlar; doğal petrol rezervlerinden çıkarılmayan laboratuarda kimyacılar tarafından kimyasal yöntemlerle elde edilen yağlardır. Performans, termal dayanıklılık gibi özellikleri geliştirilmiş olduğu için mineral yağların yetersiz kaldığı yerlerde kullanılırlar. Jet motorları gibi çok yüksek sıcaklıklarda çalışan sistemlerde ya da çok düşük sıcaklıklarda tercih edilir.

Mineral esaslı yağlar ise, ham petrolün distilasyonu sonucu elde edilen ürünlerdir.

Motor yağının sıcak olup olmadığına, aracın stop konumunda ve düz bir zeminde olmasına, motor karterindeki eski yağın tam boşalıp boşalmadığına ve karter tapasının tekrar yerine takılıp takılmadığına dikkat edilmelidir.

Ana neden motorda kullanılan teknolojidir. Yeni teknoloji motorlarda, yüksek performans sağlamak için metaller birbirine daha yakın tasarlanmıştır. Bu da yağın eksilmesine yol açar. Ayrıca araç karterinde uygun viskozitede yağ kullanılmaması, araçta uygun performansta yağ kullanılmaması ve aracın sürekli yüksek devirde çalıştırılması da motorda yağ eksilmesinin nedenleri olarak sayılabilir.

Motor yağının bozuk olup olmadığını kesin olarak anlamak için yağın laboratuvar koşullarında fiziksel ve kimyasal olarak analiz edilmesi gerekmektedir.

Motor yağının bozulma sebebi iki maddede açıklanır:

7.1. Yağın Kimyasal Olarak Bozulması: Motor yağı, motor çalıştığında sıcaklığı çok yükselir. Yağ içindeki mineraller, yüksek sıcaklıklarda hava içindeki oksijenle birleşerek oksitlenir. Ayrıca iş zamanında yanma sonucu oluşan diğer kimyasal maddeler, yağla birleşerek organik asitler meydana getirir.Oksitlenme ve asit etkisiyle motor yağı özelliğini kaybederek parçaların üzerinde aşınma, okssitlenme ve sakızlaşma(reçine) meydana getirir, segmanların ve subapların yuvasında sıkışıp kalmasına sebep olur.

7.2. Yağın Fiziksel Olarak Bozulması: Emme zamanında silindire giren havanın içindeki tozlar, yanma sonu meydana gelen kurumlar ve diğer ara maddeler, parçaların aşınmasından doğan talaşlar, kartere kaçan gazların içindeki benzin veya mazot yağın kirlenmesine ve özelliğinin bozulmasına sebep olur. Yağ filtresi, yağın içindeki parçacıkların bir kısmını temizlese bile zaman içinde yeterli olmaz..Bu sebeplerde dolayı motor yağı bozulur. Bu nedenle araç kataloğunda tavsiye edilen sürelerde motor yağının yenilenmesi gerekir.

Araçların yağ değişim kilometrelerini sadece araç üreticileri belirler. Sentetik yağların minerallere oranla çok daha dayanıklı olduğu söylenebilir. Dolayısıyla kullanılan yağın sentetik veya mineral olması, motor performansını ve korumasını doğrudan etkiler. Ancak yağ değişim kilometresi araç üreticilerinin onayı olmadan uzatıldığı takdirde, beklenen performans ve koruma sağlanamayabilir.

Aracın devamlı hareketiyle karterde oluşan çalkalanma ve yağın motor içinde yüzeylere çarpması sonucu, köpürme meydana gelir.

Eğer motor yağında bu köpürmeyi engelleyecek köpük giderici katık yoksa veya yetersiz ise, oluşan köpükteki baloncuklar herhangi bir temasta patlar. Böylece, metal sürtünmesi başlar ve aşınma başlar.

Halk arasında bilinen köpürme ise yağ dökme haznesi kapağında oluşan, kaymak veya mayoneze benzer görüntüdür. Bu köpürme değildir. Yağa doğrudan su karışıyorsa veya eski teknoloji araçlarda olduğu gibi yağ buharı dışarı çıkamıyor ve gece – gündüz sıcaklık farkında kondense olup, yağa karışıyorsa, bu olay meydana gelir.
Motora doğrudan zararı olmayan kaymaklaşma, köpürmeden ayırmak gerekir.

Motor yağının görevlerinden birisi de temizliktir. Kaliteli bir motor yağı, içeriğindeki katıklar sayesinde, motorda oluşan kurum parçalarını dağıtarak bünyesine alır, metal yüzeylere yapışmalarını engeller. Metal yüzeylere yapışanları da deterjanla temizler. Bu nedenle motor yağı kirlenerek rengi kararır. Dolayısıyla kirli görünen motor yağı görevini iyi yerine getiriyor demektir.

Bize Soru Sorun.